Kos’tan Uzak Yıldızlara: Mikonos’a, Santorini’ye ve Atina’ya Uzanmak
Gece denize bir harita serer, rotalar ise tanrıların fısıltısıyla çizilir… Kos, sadece bir ada değildir. O, zamanın meridyeninde tanrıların adımladığı bir geçittir. Hipokrat’ın gölgesi hâlâ çınar altında soluklanırken, deniz kokusuna karışan mitolojik fısıltılar seyyahların kulağına eski çağlardan hikâyeler taşır. Ve bu ada, sadece kendiyle yetinmez; gözlerini diğer adalara, uzak kıyılara, hatta Olimpos’un ayak ucuna dikmiştir.
Kos Adası yalnızca komşu adalara değil, Ege’nin yıldız tarlasındaki daha uzak ve ışıltılı noktalara da bir köprüdür.
Mikonos: Eğer Dionysos’un eğlenceli gölgesini arıyorsanız, rotanızı Mikonos’a çevirebilirsiniz. Kos’tan feribotla diğer adaları birer inci gibi dizerek Mikonos’a ulaşabilirsiniz. Orada gece, yalnızca karanlık değil; yıldızların dans ettiği, Apollon’un lirini Ege’ye bıraktığı bir sahnedir.
Santorini: Gözyaşlarıyla yazılmış volkanik bir efsane… Thira’nın tepelerinde, Hades bile yeryüzüne aşık olur.
Atina: Eğer kalbiniz mitlerin doğduğu taş sokaklarda yürümek isterse, Kos’tan Atina’ya hergün ulaşabilirsiniz. Atina, tanrıların eski başkenti… Athena’nın bilgeliğiyle kutsanmış, heykellerin gözleriyle sizi izleyen bir şehir.
Bu efsanevi limandan kalkıp denize açıldığınızda, tanrıların birbirine seslendiği yakın kıyılara da Kos üzerinden ulaşabilirsiniz.
Kalymnos: Demirci tanrı Hephaistos’un ellerinden dökülmüşçesine sert kayalıklar ve mağaralarla örülü. Dalgaların çarptığı taşlarda Poseidon’un kızgınlığı, günbatımında ise Afrodit’in utangaç tebessümü saklı. Dağcılar için bir tapınak, yalnız ruhlar için bir sığınak…
Nisyros: Zeus’un dev Typhon’u denizin dibine fırlattığı yerde doğmuş bu yanardağ adası. Hâlâ için için yanan kalbiyle, Dionysos’un şarap gibi sarhoş eden sisiyle çevrilidir. Toprak, burada konuşur; bazen sitemkâr, bazen tutkulu…
Tilos: Şairlerin unutulmuş defterlerinden düşmüş gibi… Ardıçların altında uyuyan rüzgâr, Eros’un eski mızraklarını arar. Sessizlik burada sadece huzur değil, antik bir çağrıdır.
Rhodes (Rodos): Güneş tanrısı Helios’un aşkla yoğurduğu, kıyılarına bronz heykeller diken bir krallıktır. Kos’tan birkaç saatlik bir deniz seyahatiyle ulaşılan bu dev ada, şövalyelerin, tanrıların ve masalların birlikte yaşadığı bir sonsuzluk panoramasıdır.